Muhtemelen hepimizin bir yerde denk geldiği zaman bu müziğin, J.S. Bach'ın en ünlü eserlerinden biri olan Toccata and Fugue'un, neden korku filmleriyle; bilhassa Drakula gibi gotik ögelerle birlikte anıldığına veya neden bu spesifik sesin bizi ürpettiğine dair bir soru aklımızı kurcalamıştır. Bu yazımda bu sorulara kendimce cevaplar arayacağım.
Asıl sorulara geçmeden önce kısaca Bach'tan ve Toccata ve Fugue'un anlamından bahsetmek istiyorum.
Johann Sebastian Bach 21 Mart 1685 ve 28 Temmuz 1750 yılları arasında yaşamış Alman barok bestecisidir. Çok çalışkan bir insan olup (bkz: 1000'den fazla eser) çok dindar bir seciyyesi vardı. Dünyada müziğin seyrini köklü biçimde etkileyecek kadar önemli biri olduğunu belirtelim; öyle ki, vefat ettiği yıl barok müziğinin bittiği sene olarak kabul edilir ve kendinden sonra gelen bir çok önemli bestekarı -Chopin ve Mendelssohn gibi- tesiri altında bırakmıştır. Bunların yanında ilginç bir bilgi olarak tam 20 çocuk babası olmasını da ekleyeyim.
Toccata ve Fugue ise, Toccata İtalyancada "dokunuş" anlamına gelmekle beraber müzik literatüründe klavyeli çalgılar için kullanılan ve hızlı hareket eden parçalardır. (Bkz: Toccata) Fugue ise yine İtalyancada "kaçış, kovalamaca" gibi anlamlara tekabül eden bir kelimedir. Müzikte ise bir tema melodisinin farklı seviyelerde art arda çalınarak bir harmoni oluşturmasıdır ki buna Toccata ve Fugue'in Fugue kısmında değineceğim.
Toccata kısmında öncelikle amacına uygun olduğu gibi çalan kişinin parmaklarının mahareti sergilenmekte adeta. Bunun yanında duyar duymaz tanıyacağınız o tekinsiz gotik müzik sizi karşılar:
Fugue kısmında da (02:30 sonrası) dediğim gibi birbirini takip eden melodinin kovalamacasını duyarız, bu kısımları Toccata kadar şöhrete haiz değildir:
0 yorum:
Yorum Gönder